İlimizde geniş bir kesim tarafından tanınan ve branşının en başarılı isimleri arasında gösterilen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Murat Kaynak, görev yaptığı Atakent Cihan Hastanesi’nde hastalarının yaşamına dokunmaya devam ediyor. Bilgisi, birikimi ve 30 yılı aşkın mesleki tecrübesiyle kalp ve damar cerrahisi alanında haklı bir üne sahip olan Dr. Kaynak, özellikle varis tedavisi noktasında çok başarılı çalışmalara imza atıyor. İhmal edilmesi halinde varisin yaşamı tehdit edebilecek sonuçlar doğurabildiğinin altını çizen başarılı hekim, uyguladığı tedavi yöntemleriyle hastalarını bu rahatsızlıktan ağrısız ve acısız bir şekilde kurtarıyor.

Hocam, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1970, Ankara doğumluyum. Eğitimimi tamamladıktan sonra Sağlık Bakanlığı kadrosunda ülkemizin çeşitli illerinde görev yaptım. 2015 yılında Kocaeli’ye geldim ve Kocaeli Devlet Hastanesi’nde 9 yıl çalıştım. Meslekte 30 yılı doldurduktan sonra emekli oldum ve cerrahi alandaki bilgi ve birikimimle, hastalarıma Atakent Cihan Hastanesi’nde hizmet vermeye karar verdim. Halen aynı hastanede kalp ve damar cerrahı olarak çalışıyorum. Evliyim ve 2 oğlum var.

Branşınızda özelikle ilgilendiğiniz veya sevdiğiniz bir alan var mı?

Kalp ve damar cerrahisi denildiğinde ilk akla gelen açık kalp ameliyatları ve by-pass cerrahileridir. Bununla beraber, damar cerrahları olarak bizim en çok baktığımız hastalıklardan biri de ‘periferik vasküler hastalık’ dediğimiz, vücutta kalp haricindeki damarlarda oluşan hastalıklardır. Bu alanda benim uğraşmayı özellikle sevdiğim kısım ise venöz yetmezlikler ve toplar damar hastalıkları. Kocaeli’ye ilk geldiğimde bu alanda çok fazla boşluk olduğunu gördüm ve çalıştığım süre boyunca elimden geldiğince bu boşluğu doldurmaya çalıştım. Bu çabamda başarılı olduğumu düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımda 8 yılda binlerce varis ameliyatı ile venöz yetmezlik tedavisi yaptığımı ve hastalarımın memnuniyetini görüyorum.

Varis, sağlık açısından önemli bir problem mi?

Venöz yetmezlik ya da bilinen adıyla varis, aslında çok önemli olan ancak maalesef genellikle ihmal edilen bir hastalık. Çoğu hasta, estetik kaygılar veya aşırı derecede klinik şikayetler ortaya çıkmadan hastalığı önemsenmiyor, doktora gitmek istemiyor. Bunun yanında çoğu hasta da ilgili branş yerine diğer branşlara danışarak tedavisini sürdürmeye çalışıyor. Hasta ve hekim açısından bu durumun en büyük dezavantajı, hastalığın ileri safhalara ulaşması oluyor. Bir de maalesef halk arasında varis hastalığının tedavisi olmadığı yönünde bir yanlış inanış var oysa her varis hastası tedavi edilebilir. Tedavinin şeklini ve sonuçlarını değiştiren tek unsur, hastanın doktora hangi safhada geldiğidir. Bu hastalık geç dönemde yakalandığı zaman pıhtı, venöz ülserler ve tedavi edilemeyen yaralara neden olabilir. Özellikle toplar damarlar içerisinde oluşabilecek pıhtıların akciğerlere gitme ihtimali olduğundan, varisler yaşamsal öneme sahiptir.

Varisin belirtileri nelerdir? Tedavide geç kalmamak için doktora hangi aşamada başvurmak gerekir?

Varis hastalığı bacaklarda ağrı, kramp, şişlik, damar görüntüleri, kaşıntı, ayak bileklerinde yaralar, ülserler gibi pek çok şekilde bulgu verebilir. Eğer risk faktörleriniz varsa vakit kaybetmeden bir kalp-damar cerrahına görünmekte fayda vardır.

Bahsettiğiniz risk faktörleri nelerdir?

Varis hastalığına genellikle kadınlarda daha sık rastlanır. Ailesinde varis olanlarda, kilolu kişilerde, sürekli ayakta durarak ya da oturarak çalışanlarda, hareketsiz bir yaşam tarzı olanlarda ve çok doğum yapan kadınlarda daha fazla görülür. Kocaeli bir sanayi şehri. Fabrika çalışanlarının sayısının fazla olmasından dolayı maalesef şehrimizde venöz yetmezlik hastası çok fazla.

Varis tedavilerinde ağrı ya da acı hissedilir mi? Tam iyileşme ne zaman sağlanır?

Skleroterapi ve silgi lazer, ağrılı işlemler değildir ama sonuç için sabır gerektiren tedavilerdir. Tam düzelme, varislerin yoğunluğuna bağlı olarak genellikle 3 ay kadar zaman gerektirir.

Bu tedaviler herkese uygulanabilir mi?

Skleroterapi, kanama bozukluğu ve kalbinde doğuştan delik olan hastalar haricinde herkese uygulanabilir. Lazerde ise herhangi bir sınırlama yok, varis şikayeti olan herkes doktorunun uygun görmesi halinde bu tedavi şeklinden faydalanabilir.

Varis ameliyatı, estetik amacıyla da yapılıyor mu?

Altta yatan venöz yetmezliği olmayan ancak görsel olarak çok fazla yüzeyel varisi olan hastalarımıza, yüzeyel varis tedavisi uyguluyoruz. Bazen çok yoğun yüzeyel varisleri olan hastalarda da ağrı ve şişlik gibi şikayetler olabileceğinden, aynı tedavi uygulanabiliyor. Köpük tedavisi olarak bilinen skleroterapi, bu alanda ilk akla gelen yöntem. Bunun haricinde yüzeyel lazer, özellikle çok küçük kılcal damarlarda en çok kullandığımız teknik. Biz kendi kliniğimizde hem skleroterapi hem de ‘silgi lazer’ denilen cihazımızla çok küçük kılcal damar tedavilerini yapıyoruz.

Hocam, yüz bölgesinde de varis olur mu?

Yüzdeki damarlanmaları ‘varis’ değil, ‘telenjiektazi’ olarak adlandırıyoruz. Yüzdeki bu kılcal damarlar da toplar damarların belirginleşmesiyle ortaya çıkar. Çoğu kadında genetik ve yapısal özelliklere bağlı olarak sık görülen bir durumdur ve estetik kaygılara neden olabilmektedir. Yüz ve boyunda görülen damarlanmalar, silgi lazerle rahatlıkla tedavi edilebilir.

Çok uzun yıllar devlet hastanelerinde çalıştıktan sonra özel bir hastaneye geçtiniz. Atakent Cihan Hastanesi’ndeki hedefiniz nedir?

Kocaeli Devlet Hastanesi’nde olduğu gibi  burada da elimden geldiğince insanlara faydalı olabilmek, hastalarımın ihtiyacına göre en etkili tedavi yöntemini sunabilmek ve bunca yıldır elde ettiğim hasta memnuniyetini burada da devam ettirebilmek en büyük hedefim.

Kaynak : https://www.kocaelilife.com/varis-tedavisinde-emin-ellerdesiniz-kalp-ve-damar-cerrahisi-uzmani-dr-murat-kaynak-11770/